Her bir hücrem hareketlenmeye başlamıştı bile. Tam olarak uyanınca, o da bana dönük bir şekilde üstüme çıktı. "Sür bakalım arabayı," dedim. O da zıplamaya başladı. "Vitesi büyült," dedim, ve daha da hızlandı. Nefes nefese kalmıştık. Sonunda, onu kucakladım ve hangi odada geçirelim zamanı diye sordum. "Yeter, bu kadar," dedi. "Ablam gelebilir." Fakat ben hâlâ aç değilim, başka bir şey düşünüyorum, diye ekledi. Bu tuhaf cihazlar hakkında konuşmaya başlayınca, Ibo da artık rahatladı. "Kaç şahıs beraber oluyor bir kadınla," dedi. Ben de ilk defa duyduğum için şaşkınlıkla ona hadiyelerin farklı olabileceğini söyledim. Ona bu tür şeyleri denemesini, keşfetmesini tavsiye ettim. Her neyse, muhabbet iyice açılmıştı, herkesin hatırlayacağı anılar oluşturmuştuk bile. Yaşanmış olan her bir deneyim kısıtlı günlerde ve dönemsel olarak seçicidir. Benim üniversite yıllarındaki Serkan ile bir grup arkadaşımızla yaşadığımız anlar ise başka bir seviyede tutkulu ve samimiydi. İstanbul dışında olmamız ve tek başıma bir evde yaşamamız, bize fazlasıyla rahatlık sunmuştu. Lise yıllarımda başlayan CD yolculuğum ise utangaçça ilerlemişti.