Aleti de halen dimdikti. Koltuğa yerleştiğinde aynayi ayarladi ve arkasina dönüp, şark şivesiyle “Nereye gidiyoruz abla?” derken gözleriyle tüm vücudumu süzdü. Eminönü’ne gidiyoruz” derken, ona güzel bir göz zevki yaşatmak için, dizlerimi açarak ona olanak tanidim. Bu arada bunu da söylemeliyim ki, külotumun altindaki sari tüylerimi dikkatli bakinca görmemek olanaksizdi. Hissedebiliyordum. Tolga, gözlerinde umursamaz bakışıyla sıranın üstünde duran plastik bardaktaki kahvesine bakıyordu. Seminer başlamıştı, ama benim gözüm Tolgadan başka hiçbir şeyi görmez olmuştu. Projeksiyon kullanılacağı için derslik karartılmıştı. Kulaklarıma kadar her yerimin çılgın gibi yandığını hissediyordum. Bir vakit sonrasında, daha hiçbir şey yapmadan, ancak hayal ettiğim biçimde am deliğimden ılık suların küloduma kucağına aldı selvayı ve sünnet ettirir pozisyonda selvanın bacaklarından tuttu ayırdı. Bende önden yaklastım ve ayrılmıs amcığının arasından başını soktum verdim içerisine yarrağımı. Kuzi selvayı bacaklarının altından boslukta öne doğru tutuyordu bende selvanın amcığına yükleniyordum. Selva hiç hareket edemiyor kuzinin kollarında sabit duruyordu ben itekleyerek selvayı rahatlatıyordum. Kuzi kollarım koptu