Başımı koyduğumda can sıkıntısından delirecektim. Alt kattaki kiracılarımızla her zaman yaptığım röportajları kaçırmıştım, hepsi köye gitmişti... Geç bir saatte kapı çalındı. Merakla gözetleme deliğinden baktım, alt katta oturan ailenin yakışıklı oğlu Tolga kapının önünde duruyordu. İçim kıpır kıpır oldu, ona delicesine aşıktım. Hoş sohbeti, gülümsemesi, samimiyeti beni çıldırtıyordu. "Ohh abla, senin daracık deliğin var!" dedi Giray. Yavaşça içime girdiğinde belimden tutup bir an kökledi. Çok acıdı ve feryat ettim. Kızlık zarım gitmiş, gözlerimden yaşlar boşalıyordu.