Delikten içeri bakarken baldızım kapıyı aniden açtı ve beni o şekilde gördü. “Beni mi dikizliyordun?” diye sordu. Cevap veremedim, yengem ise “Sadece bakacaksan göstereyim!” dedi. “Tamam, sadece bakacağım” diye yanıt verdim. Yengem yavaşça tişörtünü kaldırdı ve karşımda devasa büyüklükteki memeleri duruyordu. Gözlerimi onlardan alamıyordum, tam o sırada Hacer Teyze içeriye girdi ve “Giriyor Hacer Teyze, azca sabırlı olursan daha da girecek!” diyerek belimi birazcık kaldırıp yeniden bastırdım yarrağımı. Sikim tünel kazan bir makine gibi kıç deliğinde ilerledi ve Hacer Teyze derin bir inilti ve ıhlama sesi çıkardı. Tam o sırada kapı çaldı ve Tolga çekingen bir tavırla içeri girdi. “İyi akşamlar Funda abla, rahatsız ettim ama bizimkiler yoklar, nerede olduklarından haberin var mı acaba?” dedi. Ailesi sabahleyin apar topar köye gitmişti, bir akrabaları vefat etmişti. Ben de ona not bıraktıklarını ve muhtemelen görmediğini söyledim. Tolga, kapıdan çıkarken bana bir bakış attı ve benim gözlerim de onun vücudunda gezindi. Bu sırada yengem bana yaklaştı ve beni öpmeye başladı. İçimdeki arzu daha da artmıştı ve yengemin de beni arzuladığını biliyordum. İkimiz de birbirimize doyamıyorduk ve gecenin sonuna kadar birlikte olduk.